25 Ekim 2011 Salı

'a flaneur in praha'


                            absolut yellow®biruzunkız.

bir aforizma.

'architecture is a field defined and constituted by crisis.'
manfredo tafuri

23 Ağustos 2011 Salı

iyi geceler,,

yatmadan önce bir tan yeli!

21 Ağustos 2011 Pazar

yaşasın özgürlük!

teze dair okunacak o kadar çok text varken,
yatağa uzanıp, arredamento girizgahlarını okumak,,
paha biçilemez.
teşekkürler tanyeli:)

http://www.emecmua.com/YayinIndexes.aspx?DID=166&SayID=6644

adresinde sayfa başından istediğiniz sayıyı seçıp sayfa sonundaki 'son sayıyı dene' butonuna basınca
herbirinde 7. sf'da olan öngörünüm kısımları!!!!

15 Ağustos 2011 Pazartesi

The Last Roll of Kodachrome

Fotoğraflar için:
http://www.vanityfair.com/culture/features/2011/02/last-kodachrome-slide-show-201102#slide=1

Frame 4: fotoğrafı 3 idiots'ı izledikten bir sonraki gün görmek ne tesadüftü(!)
Frame 14: fotoğraftaki adam slumdog millioner'de çocuğun imza alabilmek için lağıma düşmeye bile direndiği adamın ta kendisi! (Amitabh Bachchan)
Frame 27: bi kaç yıl sonra her gün kullanacağım bi yer :)
Frame 28: bu teyze nasıl bi teyze! 


!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

12 Ağustos 2011 Cuma

bu bir diktadır!

araba alma ev al, ev alma komşu al, onu yeme beni ye, o yee falan filan..

1 Ağustos 2011 Pazartesi

.

unuttun mu beni-sezen aksu
o nasıl güzel söz-müzik öyle?

27 Nisan 2011 Çarşamba

2 Mart 2011 Çarşamba

celine&bertnard'ın düğünü.

böyle bişiler gelince mutlanıyorum doğrusu.

20 Şubat 2011 Pazar

aysun'un şiiri.

...eline sağlık Tanrım Leyla çok güzel olmuş, 
Tanrım eline sağlık dünya da çok güzel olmuş,
keşke biraz ölmesem.

ibrahim tenekeci.

19 Şubat 2011 Cumartesi

o adam!

Constantin Brancusi'li anasayfam.
 "Büyük ağaçların altında hiç bir şey büyüyemez"

14 Şubat 2011 Pazartesi

who is the modern person?

hoca deste modern insan kimdir? diye sordu, bir sessizlik.. ve içimdeki ses: 'Aylak Adam, C.' dir.

3 Şubat 2011 Perşembe

bir fark.

" a tourist is someone who thinks about going home at the moment he arrives whereas a traveler might not come back at all."

çölde çay

"hayat kisa oldugundan her eylemi ancak sinirli sayida gerceklestiririz, bir dolunayi en fazla 20 kez izleriz örnegin, bir aniyi 4-5 kezhatirlariz. oysa ne zaman olecegimizi bilmedigimiz icin bunlari sonsuz kez yapacagimizi saniriz". der adam ve,


çölde çay biter.


"because we do not know when we are going to die; we get to think of life as an inexhaustible well and yet everything happens only a certain number of times -and a very small number really. how many more times will you remember a certain afternoon of your childhood -an afternoon that is so deeply a part of your being that you cannot conceive of your life without it? perhaps four..five times more. perhaps not even that. how many times will you watch the full moon rise? perhaps twenty and yet it all seems limitless."

28 Ocak 2011 Cuma

*göçebe

http://www.youtube.com/watch?v=GGyLP6R4HTE&feature=player_embedded#

yersizyutsuzluk:  Gilles Deleuze ve Fellix Guatari'nin çalışmalarında bu kavramın kullanıldığı ve değerlendirildiği görülür.Onlara göre kapitalizm, yeni bir toplumsal düzenleme yoluyla mevcut yapıyı dağıtmakta, yurtsuzlaştırmaktadır. Kendi varlığını sürdürebilmek içinse yeniden yeryurt sahibi yapmaktadır; bütün kültürler bir yandan köksüzleştirilmekte ve öte yandan kapitalizmin varoluşu için yeniden yerleştirilmektedir.


*kendini yerinde hissetmeme hali.


http://tr.wikipedia.org/wiki/Yersizyurtsuzluk

bir şey.

bunu yaptırttı bir şey bana.

27 Ocak 2011 Perşembe

bir yerlerde rastlanınca gözleri kapattıran cinsten bir parça.

bir şey bir başka şeye benziyor dediğimiz zaman,
ikincisinin birinciye varlıksal(ontolojik) olarak üstün ve ondan daha 'gerçek' olduğunu kastetmiş oluruz.
yani kopya, varlığını uysallıkla kopya ettiği şeye dayandırır.


gördüğümüz, gördüğümüz müdür?
bu bir pipodur. mudur?
................................................................................
o zaman şöyle okumamız gerekecek:'yukarıda bir gerçek pipo aramayın sakın, bu bir pipo rüyası, ama imajdaki sağlam ve şaşmaz desen, evet apaçık bir hakikat olarak kabul edilmesi gereken işte bu desendir.

magritte'e sevgilerle,,

*nerdeyim ben?

ben mardin'deyim,
ama istanbul'daki benden farksızım,
mekansızlaştırabildiklerinizden oldum galiba,
taş evlerin arasında dolaşırsam,
mardinde olurum belki,
evet evet.

ne demişlerr, küçük balıklar bir araya gelerek büyük alıkları:) yutabilirleeeer.


*yeni bir derse ilham kaynağı olan ilk fikir çatlamaları ve patlamaları.

23 Ocak 2011 Pazar

dünyanın en güzel botları:)

yıldızlara yakın şehre gitmeye saatler kalmış!!!
yolculuk vaktinin gelişi, zamanın ne kadar çabuk tükendiğini daha da hissettiriyor.
bebek alışverişi yapmak inanılmaz eğlenceliymiş!
ayşe deniz için minnacık botlar aldım.
uyuyup büyüdükten sonra yaylalarda bunlarla yürücek:)

21 Ocak 2011 Cuma

bir soru.

çölde çay filminden teomanın aklında kalan sahne hangisiydi acaba?